Fotoğraf: Star TV
“Birlikte olmayı tercih ettiğimiz kişiyle bir ilişkiye başlarken taviz vermeye yeterince açık mıyız? Yaşamak için can attığımız güven duygusu herhangi bir olumsuzlukta kaybolabilir mi?” gibi soruların ana temasını oluşturduğu Güvercin’in on birinci bölümü 23 Şubat akşamı sevenleriyle buluştu.
Aşk iki kişi mi yaşanır?
Hoşlandığımız insanın fiziksel özelliklerinden ziyade iyi kalpli, anlaşılabilir, net ve güven dolu biri olması ilişkiyi sürdürmek için gerekli olan sağlıklı özelliklerden birkaçı. Özellikle hoşnutsuzluğun veya huzursuzluğun hüküm sürdüğü bir atmosferde sevginin gücünü hatırlayıp bir olmak birlikteliği sağlam temellere oturtabiliyor. Zülüf’le Kenan arasındaki ilişki de temellerini geç de olsa güçlü bir şekilde atmış bir sevgi. İkili, önce aileleri arasındaki kan davasına göğüs gerdi, sonra da etraflarındakilerin negatif enerjisinin ilişkilerine yansımasını engellemeye çalışan bir çift olarak var oldu. Özellikle Zülüf’ün iletişim kanallarını daha fazla açması ve Kenan’a derin bir güven duyması, İsmihan Hanım’ın öğütleri ışığında genç çiftin birlikteliğini kuvvetlendirdi. Aynı durum Ökkeş-Nimet, Müslüm-Nefise, Kasım-Emel çiftleri için de geçerliydi. Her bir kahraman beraberliğini güçlendirmek için elinden geleni fazlasıyla yaptı. Fakat üçüncü kişilerin ilişkiye dahil olması ve bilhassa bencilliklerin birlikteliğe yansıması, karakterlerimizin mutluluğuna ket vurdu.
Kıskançlık bir zehir
Kasım’ın kıskançlığı Nefise’nin vurulmasına ve bebeğini kaybetmesine yol açarken Cibranoğulları’nın iki aile arasındaki kan bağını diriltmesi tüm karakterlerin birbirlerine bakışını etkiledi. Nefise tüm gerçeği bilmesine rağmen tıpkı annesinin geçmişte yaptığı gibi, başkasına iftira attı ve Kavvi ailesini topyekûn sırtından bıçakladı. Elbette daha doğmamış çocuğunu yitirmek çok zor. Ama öfke neye çare? Hele de Gaffur’un yardımıyla Müslüm’ün iş sahibi olması, Kenan ve Zülüf’ün birlikteliği ve Kevsa Hanım’ın yaptıklarının gün yüzüne çıkması gibi Müslüm’le ilişkisini olumlu etkileyen olaylar yaşanırken. Tüm bunları hiçe sayıp masum birine iftira atmak sanırım Cibranoğulları’nın kanında taşıdığı bir özellik. Ya da belki, yakarsa dünyayı analar yakar… Velhasılıkelam Kasım’ın kıskançlığı sadece Emel ve Celil’le ilişkisin değil, Müslüm ve Nefise de dahil olmak üzere herkesin macerasını farklı bir boyuta taşıdı. Yaşananlardan ötürü Bedir Ağa, Kavvi ve Cibranoğlu Aileleri üzerinde kara bulutların dolaştığını ve aile fertlerinin hiçbir koşulda yan yana gelmesini istemediğini sert bir şekilde belirtti. Bu çıkış, Kenan ve Zülüf’ün arasının açılmasına ve hatta ayrılmalarına yol açabilir.
Belalı görünmek daha mı çok prim yapıyor?
Gaffur, Bedir Ağa’nın masumiyetini keşfetmesine rağmen asıl suçlu Celil ve Kevsa ikilisini neden hâlâ ele vermiyor anlamış değilim. Hikâyeye katıldığından beri Bedir Ağa’ya olan sadakatini ve bağlılığını birçok kez dile getirdi. Bununla birlikte, on beş yıl boş yere içeride yatan masum birinin hem geçmişini hem de geleceğini temizlemek adına gerçekleri meydana neden çıkarmadığına akıl sır erdiremiyorum. Bir de Kevsa’yı tehdit etmesi olacak iş değil. Eğer sen gerçekleri gün yüzüne çıkaramazsan, başkasını neyle tehdit edeceksin?
Güvercin’in haberci kuşları…
Cibranoğlu ailesinin tüm serveti Kenan’ın elindeyken ve Kenan çoktan Kevsa Hanım’ı evden kovmuşken, Hanımağa nasıl oluyor da kendini tekrar konağa dahil edebiliyor? Nasıl oluyor da zamanında İsmihan’ı yalnızlığa terk ettiği evde yaşaması kararlaştırılmışken hâlâ tüm şatafatlı kıyafetleriyle Gaziantep’in en lüks mekanlarında boy gösteriyor? Ayrıca hiç kimse ona tek kelime anlatmazken her şeyden nasıl haberdar olabiliyor? Güvercin’de böyle bir gerçek var. Kimse yaşananları biriyle paylaşmamasına rağmen herkes diğer karakterlerin nerede olacağını birinden duyuyor ve Kevsa başta olmak üzere herkes oracıkta beliriveriyor.
Yeni bölüm en azından Cibranoğlu ve Kavvi aileleri arasındaki kan davasına yeni bir bakış açısı getirecek. Özellikle Nefise’nin olan biteni polise farklı aksettirmesi bakalım karakterlerin geleceğini nasıl etkileyecek.
Şimdi gelelim teknik analizlerimize;
23 Şubat günü on birinci bölümüyle karşımıza çıkan Güvercin, 23 – 27 Şubat tarihleri arasında toplam 9 bin 251 paylaşım aldı.
Duygu analizine baktığımızda Güvercin hakkında 2 bin 936 pozitif, 3 bin 857 nötr ve 2 bin 453 negatif paylaşım yapıldığını görüyoruz. Pozitif içerikler Zülüf – Kenan ilişkisine yoğunlaşırken negatif içerikler Nefise’ye odaklanıyor.
Kelime bulutuna göz gezdirdiğimizde en çok kullanılan kelimelerin “#Güvercin, #AlınYazım” olduğunu görüyoruz.
Konu tekerleğine baktığımızda paylaşımların çoğunun Zülüf -Kenan çifti ve #AlınYazım hashtag’i hakkında olduğunu görüyoruz.
Twitter’da en çok kullanılan hashtag’lerin başını #Güvercin etiketinin çektiğini görüyoruz.
Twitter’da en çok etkileşim alan paylaşımlarsa şöyle;
Neredeysen çık gel. Beyaz şalvarlım, beyaz sakallım #güvercin #zülken #alınyazım pic.twitter.com/i0T6PaUuSP
— senbenbiz ve Antiİsmihan (@sana_bana_ona) February 23, 2020
Zülken sahneleri muhteşem bayıldım 😍#alınyazım #Güvercin pic.twitter.com/rXPnMGQTKJ
— hilal (@benneyiim) February 23, 2020
Zülüf benim bütün yollarım sana çıkıyor, bir tek sana #alınyazım #ZülKen pic.twitter.com/DDwb5Sb6tx
— Deniz Tural (@DTural) February 23, 2020
Mehmet Ali Nuroğlu sapla hançeri kalbime be adam.. bu ne karizma #alınyazım pic.twitter.com/oqgYiDFXgN
— 🍂 (@bbeklededigitti) February 23, 2020
YORUMLAR BU YAZI İÇİN KAPALIDIR