READING

Şampiyon’da yanlışlar yavaş yavaş telafi ediliyor...

Şampiyon’da yanlışlar yavaş yavaş telafi ediliyor

Fotoğraf: TRT1

Başrollerini Tolgahan Sayışman ve Yıldız Çağrı Atiksoy’un paylaştığı sevilen TRT1 dizisi Şampiyon altıncı bölümüyle hayranlarıyla buluştu. Sosyal Hizmetler’in oğlunu himaye altına almasıyla yalnız kalan Fırat, bu bölümle beraber her şeyi göze alacağı bir karaktere büründü. İletişimsizlik probleminin yavaş yavaş çözülmesiyle diğer karakterlerin de gelişimine şahit olduk.

İlk gelişimi Suna’da görüyoruz. Özellikle Tansel’den ayrılmasından sonra kendini Fırat ve Güneş arasındaki baba-oğul dinamiklerine adayan Suna, gördüğü rüyanın etkisiyle yaptığı yanlışların farkına vardı. Bir doktor olarak ekonomik durumu kötü olan bir çocuğu en iyi şartlar altında tedavi ettirmek istemesi anlaşılır olsa da, annesinden sonra babasından da uzaklaşmasının Güneş’i daha kötü etkilediğini gördü. Bunun yanında Fırat’ın her şeye rağmen çabalaması da ikili arasındaki buzların erimesini sağladı. Zira abisinin ölümünden sonra hayatını ailesine ve özellikle yeğenine adayan Suna, omuzlarında taşıdığı tüm sorumlulukları Fırat’ın da üstlendiğini açık bir şekilde görmüş oldu. Pişmanlığını gizlemeyip şampiyonumuzdan özür dilemesi ise yaptıklarını telafi etmek için attığı güzel ve olgun bir adımdı.

İlk bölümden beri oğluyla hayat mücadelesi veren Fırat ise artık gözünü kararttı. Güneş’le birleşebilmek için Tansel’le anlaşma yapması, çaresizliğini gözler önüne serdi. Ama hâlâ Tansel’e uyup merdiven altı dövüşlere katılmasına anlam veremiyorum. Hem polisler tarafından hem de açılan dava sürecinde attığı her yasa dışı adımın Güneş’i kendinden uzaklaştıracağını Suna da dahil olmak üzere herkes söyledi. Üstelik Güneş’i Sosyal Hizmetler’in güvencesine sokan Tansel veya Suna değil ki, devletin ta kendisi. Nasıl olur da Tansel’in bir şekilde oğlunu oradan çıkarabileceğine inandı, bilemiyorum. Belki de çaresizlik hissi tam olarak budur.

Yavaş yavaş kurduğu mafya imparatorluğunda çatlaklar oluşan Tansel ise gün geçtikçe daha yalnız kalmaya başladı. Dalaverelerini öğrenen Suna’nın ayrılık kararıyla beklenmedik bir çıkmaza girdi. Daha sonra, bildiklerini söylememesi için rüşvet verdiği Akif’in her şeyi Zafer’e anlatması gücünü daha da kaybetmesine yol açtı. Meğer Necdet Suphi’nin ölümüne yol açan Fırat’ın yumruğu değil, Tansel’in ona verdiği ilaçmış. Tansel’in katil kimliğiyle karşılaşmamız hikâyenin gidişatı açısından birçok taşı yerine oturttu. Kafes dövüşünde Fırat’ı öldürmek için adam tutması ise yapabileceklerinin sınırı olmadığını bize gösterdi. Tarihin tekrrürden ibaret olduğunu kanıtlar gibi, yüzsek dozda sakinleştirici içeren bir ilacı Fırat’a enjekte edip neredeyse boksörümüzün ölümüne yol açacaktı. Neyse ki Zafer ve son dakikada olayı öğrenen Suna sayesinde genç adamın hayatı kurtuldu.

Bir ailenin çocuğuna verebileceği en değerli ders, her şeye rağmen zorluklara beraber göğüs germeyi öğretmektir.

Diğer bir gelişim ise Mücella cephesindeydi. Attığı itiraflarla yüzleşmemek için evi terk eden gaddar yengenin Tansel’den yardım etmesini istemesi verebileceği en yanlış karardı. Genç mafyamızın yardımdan ziyade kendisini alıkoyup bir depoya hapsetmesi Mücella’nın hiç de tekin olmayan biriyle anlaşma yaptığının farkına varmasını sağladı. Belki de bu yüzden, anti-Tansel cephesine geçmeye karar verdi ve hakkında yalancı şahitlik yaptığı Fırat’ın ölümüne engel olmaya çalıştı. Baygın numarası yaparak kaçtığı depodan Yaman Hoca’nın evine gidip duyduklarını anlatarak Fırat’ın hayatını kurtardı.

Diğer yandan, öğrencileri de dahil olmak üzere etrafındaki herkese ateş püsküren Yaman Hoca Fırat’ın kaldırıldığı hastanede hiç beklemediği bir şekilde kendiyle yüzleşti. Kafes dövüşüne katıldığı için Zafer’e bağırırken tam o anda Neslihan’ın yakarışlarıyla çocuklarına destekten çok köstek olduğunu anladı. Bugüne kadar hep kendi söylediğinin doğru olduğunu düşünen antrenör, doğru dürüst çocuklarının yanında olmadığını fark etti. Ringde verdiği derslerde bile ailenin öneminden bahseden adamın yaşadığı idrak anı, izleyiciler açısından da bir kırılma noktası oldu.

Neyse ki bu bölümde olumlu birkaç gelişme de görebildik. Suna’nın Güneş’in velayetinin Fırat’a verileceğini açıklaması, her iki aile açısından da moral vericiydi. Fakat Güneş’in Sosyal Hizmetler himayesine girmesinin en önemli sebepleri Fırat’ın ekonomik durumu ve çocuğunun yaşama koşullarıydı. Devletin, henüz doğru düzgün işi bile olmayan babaya çocuğunun velayetini vermesi inandırıcılıktan uzaktı, en azından sistemin düzgün işlediği ihtimalinde. Umarım yeni bölümde bu hızlı gelişmeyi açıklarlar.

Gelelim şimdi de teknik analizlerimize;

Geçtiğimiz hafta yayınlanan beşinci bölümle gün içerisinde toplam bin 761 paylaşım yapılan Şampiyon, 17 Ekim’de yayınlanan altıncı bölümüyle yüzde 6 artışa geçerek bin 880 paylaşım aldı.

Tablo 1: Toplam İleti Sayısı

Yapılan bin 880 paylaşımın 796’sı pozitif, 199’u negatif, 885’i ise nötr içerikten oluşuyor. Pozitif içerikler Fırat ve Suna’nın barışmış olmasına odaklanırken, negatif içerikler Tansel’in yaptıklarına yoğunlaşmış.

Tablo 2: Duygu Analizi Grafiği

Kelime bulutuna göz gezdirdiğimizde en çok kullanılan kelimelerin “#birlikvakti, #şampiyon, @sampiyontrt” olduğunu görüyoruz.

Tablo 3: Kelime Bulutu

Tablo 4: Konu Tekerleği

Konu tekerleğine baktığımızda paylaşımların çoğunun Kafkas ve Şampiyon Birlik Vakti hakkında olduğunu görüyoruz.

Twitter’da en çok kullanılan hashtag’lerin başını ise #Birlikvakti çekiyor.

Twitter’da en çok etkileşim alan paylaşımlar ise şöyle:


Kendi halinde genç bir çevirmen. Dilbilime karşı ilgisi oldukça yüksek, felsefeden ise yüksek lisans yapıyor.

İLGİLİ İÇERİKLER

YORUMLAR BU YAZI İÇİN KAPALIDIR