Fotoğraflar: netflix.com
Onları ilk gördüğümüzde henüz on dört, on beş yaşlarındaydılar. Sonra bir anda gözden kayboldular. Karanlığa karıştığında gözden kaybolan bir renge, siyaha, indirgenmek istendiler. Yapamadılar. Onlar karanlığı parçaladılar ve göğe kavuştular. Central Park Beşlisi’nin ABD Hükümeti ile verdiği korkunç ve zorlu mücadele bir çoğumuzun duyduğu, tarihin en büyük adalet skandallarından biri. 1989’da Central Park’ta koşu yapan bir kadının uğradığı tecavüz ve şiddet, tam da o saatlerde parkta bulunan Harlemli beş çocuğun suçsuz yere cezalandırılması ile bir kadının hayatının, geçmişinin ellerinden kayıp gitmesi ile sonuçlanıyor. Uzun yıllar boyunca verilen hukuk mücadeleleri bu çocukların hayatını kurtaramıyor. Bir gün gerçek suçlunun suçunu itiraf etmesi üzerine suçsuzlukları ispatlanan çocuklar, beş ile on beş yıl arası hapse mahkum ediliyorlar.
Netflix Mayıs ayında When They See Us adlı, dört bölümlük bir mini dizi yayınladı. Yapım için az evvel kısaca söz ettiğim Central Park Beşlisi’ni konu alan bir mini belgesel-dizi diyebiliriz. Konusunu gerçek hayattan aldığı için başrol karakterleri de isimlerini bu akıl dışı olayın gerçek aktörlerinden alıyor. Dizide Antron McCray (Caleel Harris), Kevin Richardson (Assante Black), Yusef Salaam (Ethan Herisse), Raymond Santana (Marquis Rodriguez) ve Korey Wise (Jharrel Jerome) Central Park Beşlisi’nin çocukluk yıllarına hayat veriyorlar. Beşli’nin gençlik yıllarını ise Jovan Adepo (Antron McCray), Justin Cunningham (KevinRichardson), Chris Chalk (Yusef Salaam), Freddy Miyares (Raymond Santana) ve Jharrel Jerome (Korey Wise) canlandırıyor. Yapımcılığını Jeffrey Skoll, Jonathan King, Jane Rosenthal, Robert De Niro, Berry Welsh, Oprah Winfrey ve Ava DuVernay’ın üstlendiği dizinin yönetmen koltuğunda da Ava DuVernay oturuyor.
Central Park’ta başlayan hikâye, Amerika’da alt kültürün yaşamından ABD’deki polis terörüne, kadına şiddetten içi boşaltılmış adalet sistemine pek çok toplumsal meseleye değiniyor. Bir gece ABD’nin en ünlü parklarından biri olan Central Park’ta beyaz bir kadının tecavüze uğraması, o anda parkta bulunan ve korkunç olay ile hiçbir ilgisi olmayan beş küçük çocuğun, polis ve adalet sistemi tarafından kurban edilmesine yol açıyor. Ailelerinden habersiz sorguya alınan çocuklar, bir buçuk gün boyunca açlık, susuzluk ve şiddet altında sorgulanıyorlar. Çocuklara yapılan fiziksel şiddetin yanındaki bu psikolojik şiddet çocukları çaresizce, polisin kendilerine söylettirdiği yalan ifadeleri imzalamasına neden oluyor. Kısacası çocuklar polisin oyununa gelerek, bu korkunç kumpasa hayatlarının en güzel yıllarını veriyorlar.
Central Park Beşlisi ile ilgili daha fazla bilgi verirsem spoiler vermiş olurum. O yüzden dizi hakkındaki düşüncelerimden bahsetmek istiyorum biraz da. When They See Us dört bölümlük bir mini dizi olması nedeniyle, çok derin ve kapsamlı meseleleri yüzeysel ele almış diyebiliriz. Ancak bu, dizinin ele aldığı Central Park vakasını anlatmasına engel olmamış. Yapım, beş çocuğun hikayesini çok çarpıcı bir şekilde aktarmış. 1989’da olay yaşandıktan sonra haksız yere suçlanan çocuklar hakkında yapılan haberlere de yer vererek, aynı zamanda bir medya eleştirisi de yapıyor diyebiliriz. Eğer siz de benim gibi dizinin veya filmin jeneriğinde “based on true story” yazısını görmeyi seviyorsanız, bu yapımı severek izleyeceksiniz. Ancak izlerken unutmamamız gereken en önemli detay, belgesel dahi olsa hiçbir yapım geçmişte yaşanan bir olayı olduğu gibi, tüm yönleri ile yansıtamaz. Sadece geçmişi yeniden kurgular. When They See Us dizisi de geçmişte yaşanan Central Park Beşlisi olayının bir yeniden kurgulanışı aslında. Diziyi izlerken bunu akılda tutmakta fayda var. Böylelikle dizi boyunca gerçek hikaye ile dizi işleyişi arasında bir karşılaştırma yapma çabasındansa, dizinin tadına varma şansınız olur. Ben belgesel dizilere biraz da bu gözle bakıyorum. O yüzden eksiği ve fazlası ile When They See Us’ın Netflix’in izlemeye değer bir yapımı olduğunu söyleyebilirim.
When They See Us Sosyal Medya Yansıması
WhenTheySee Us yaşanmış bir hikayeyi konu alması nedeniyle gösterime girdiği günden bu yana büyük yankı uyandırdı. Dizinin yayınlanması ile bu suça ortak olan birçok kişinin görevlerinden istifa ettiği de söylentiler arasında. Şaşırtıcı olmasa gerek çünkü bu vaka tarihteki en korkunç hukuk skandallarından biri. Kim bilir, bugün henüz aydınlatılmamış ne çok skandal var. Biz When They See Us dizisi ile yeniden hatırladığımız Central Park Beşlisi’nin hikayesini konu edindik. Dizinin 31 Mayıs ve 9 Kasım tarihleri arasındaki, sosyal medya yansımasının verilerine biraz göz atalım.
Konuşulma hacmi tablosuna baktığımızda, dizi hakkındaki toplam konuşulma rakamının 3 bin 564 olduğunu görüyoruz. Tabloya göre, dizinin en çok konuşulduğu tarih 9 Haziran 2019 tarihi. Dizi ile ilgili en çok paylaşım yapılan sosyal mecra Twitter. Twitter’ı çeşitli forum siteleri takip ediyor. Dizi ile ilgili yapılan paylaşımların %56’sı erkek kullanıcılar tarafından yapılırken, paylaşımların %44’ü ise kadın kullanıcılar tarafından yapılıyor.
Dizinin potansiyel görüntülenme grafiğine göre, When They See Us dizisi ile ilgili paylaşımlar totalde 11,001,169 görüntülenme almış. Diziyle ilgili paylaşımların en çok insana ulaştığı ayın ise temmuz ayı olduğu görülüyor.
Duygu analizi tablosuna baktığımızda, dizi ile ilgili yapılan paylaşımların %45’i negatif duyguları yansıtıyor. Dizinin konu edindiği hikaye göz önünde bulundurulduğunda, dizinin birçoğumuza kötü hissettirdiğini düşünebiliriz. Bununla birlikte paylaşımların %36’sı pozitif, %19’u ise nötr duygular içeriyor.
Kelime bulutu gösteriyor ki dizi ile ilgili paylaşımlarda en çok 1989, Central, Park, Mini gibi kelimeler kullanılmış. Yine, konu tekerleğine de baktığımızda WhenTheySeeUs, MiniDizi, Netflix, DiziOlmuş gibi paylaşımların yoğunlukta olduğunu görüyoruz.
Dizi ile ilgili paylaşımlarda en çok #WhenTheySeeUs, #Emmyshashtagleri kullanılmış.
Dizi ile ilgili paylaşımı en çok etkileşim alan hesapların başında Acerakis adlı kullanıcı geliyor. Acerakis adlı fenomen hesabını Movie Graf adlı hesap takip ediyor. Diğer yüksek etkileşim alan hesaplar ise aşağıdaki şekilde.
Yazan: Çiğdem Subaşı | [email protected]
YORUMLAR BU YAZI İÇİN KAPALIDIR