READING

Güvercin’de gerçekler gün yüzüne çıkıyor...

Güvercin’de gerçekler gün yüzüne çıkıyor

Fotoğraf: Star TV

Başrollerini Mehmet Ali Nuroğlu ve Almila Ada’nın paylaştığı Güvercin, beşinci bölümüyle 22 Aralık günü Star TV ekranlarında izleyicisiyle buluştu. İhanet ve intikam hislerinin beslediği olay örgüsü her karakterin hikâyesini daha da güçlendirdi.

Kurşun sesinin eksik olmadığı dizimize bu hafta Zülüf’ün Kenan’ı yanlışlıkla vurduğu sahneyle giriş yaptık. Kendini babasının masumiyetini kanıtlamaya adamış genç kızımız Ahmet Cibranoğlu’nun silahıyla Kenan’ı kolundan vurdu. Babasının davasının derinlerine daldıkça içindeki güç daha da ortaya çıkıyor. Yine de karşı tarafın silahı göğsüne doğrultarak en acı cümleleri sarf etmesiyle kendini aklamaya çalışmasını aklım almıyor. Artık Kenan’ın düşmanı olmadığını ve onun tarafında olduğunu anlaması gerek. Geçtiğimiz haftayla birlikte aralarındaki yakınlık diğer bölümlere oranlara biraz artsa da yaralama mevzusunun ilişkilerinde derin bir çukur açacağını düşünüyordum. Sonuç pek de düşündüğüm gibi olmadı. Her şeye rağmen Kenan, masumiyetine inandığı eşine tüm gücüyle sarıldı. Zülüf’le yakınlaşması her ne kadar Kevsa Hanım’ın başından beri planladığı bir gerçek olsa da arada kalan Ökkeş, içinde büyüttüğü öfkeyi çıkaracak yer arıyordu. Ataerkilliği doruklarına kadar yaşayan gençle empati kurmaya çalışınca aslında kendi içerisinde ne kadar haklı olduğunu görebiliyoruz. Bir yandan babasının ölümünden sorumlu tuttuğu Bedir Ağa’yla istemediği bir şekilde akraba oldu bir yandan da kendi abisi tarafından polise zorla teslim edildi. Dolayısıyla bu bölümle beraber abisine tıpkı kendisine yaptığı gibi Zülüf’ü de polisin adaletli kollarına bırakması gerektiğini hatırlattı. Kenan’ın burada karşılaştığımız iki yüzlü tavrı ise daha çok sinirlenmesine yol açıyor. Ben burada kendisine hak veriyorum. Eğer sırf düğünde olay çıkardı diye Ökkeş’i ihbar ediyorsa aynısını Zülüf’e de yapması gerekli. Fakat vurulmasını umursamayarak hâlâ zoraki eşinin motivasyonunu kendi görevi olarak nitelendiriyor.

Kenan’ın sıcak tavrına güvenen Zülüf artık yavaşça içini açıyor. Babasının tutuklanma anısını ve olayın geçtiği çevrede anlamlandıramadığı atmosferi anlatınca Kenan da işin içinde bir bit yeniği olduğunu düşünmeye başladı. Düzgün bir şekilde etrafında olanları mantık çerçevesine oturtmaya çalışan Kenan, ailesinin sinsi ve manipülatif tavırlarını her ne kadar göz ardı etmeye çalışsa da Zülüf’e karşı yapılanlar ve duyduklarıyla babasının ölümünü doğru değerlendirmek istiyor. Belki de Celil’i gerçekten köşeye sıkıştıran olay Kenan’ın eski dosyaları yeniden incelemesi oldu. Babasının mahkeme dosyasına bakınca ilk başta tanık olarak kendini kayıt ettiren fakat daha sonra nedeni bilinmeyen bir şekilde davadan çekilen Fırat karakteriyle karşı karşıya geldi. İzini sürmeye çalıştığı adamın adı Celil’in kulaklarına gidince, ablasının sözünden çıkmayan genç mafya terör estirmeye başladı. Son yaklaşıyor Celil Bey. Her gerçek elbet gün yüzüne çıkar. Mustafa Bey’in gerçekleri öğrenmesiyle tehditlerini sağa sola haykırsa da kendi sonunun geldiğini fark ediyor. Geçmişte yaşananlar tıpkı bir ağ gibi yakasına dolandı ve onu kurtaracak tek şey gerçekler. İstediği kadar Fırat’ı zorlayarak yalan söylemeye teşvik etsin, Kasım ve aralarındaki temelsiz geçmiş üstlerine yıkılmaya başladı.

Kevsa Hanım stratejisini yavaş yavaş gerçekleştiriyor. İçinde bulunduğu durumu ve öfkesini nedensiz bulsam da dizide kendi emelleri doğrultusunda mantıklı hareket eden tek kendisi. Yaş tahtaya hiç basmıyor. Bunun son örneğini Kavi ailesini aralarında sözde barış sağlansın diye akşam yemeğine davet etmesinde gördük. Fakat bu yemek tıpkı Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosu gibi ihanetlerle ve yeni stratejilerle dolu. Hanım Ağa bu sayede Kavi ailesinin evine gizlice adam sokup kilere çalınmış gibi göstereceği altınları soktu. Kadının her hamlesi o kadar tutarlı ve o kadar umulmadık girişimlerle dolu ki insan gerçekten hayret ediyor. Zaten ertesi sabah Kavilerin evine kahvaltıya gitmesiyle şeytanca fikrini hayata geçirdi. Zülüf kilerde saklanan altınları bulup gün yüzüne çıkardı. Bedir Ağa’nın suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışırken aslında babasının ayağına kurşunu kendi sıktı. Gelecek bölümde bu beklenmedik olayı nasıl açıklığa kavuşturacaklar bilmiyorum ama şans pek de yanlarında olmayacak gibi.

Diğer yazılarımda bahsetmesem de gerçekten içimi sıkan bir durum söz konusu Güvercin’de: Aksan. Karakterler kendilerini Gaziantep ağzını yapmaya zorlasalar da sahnelerin kiminde İstanbul ağzıyla kiminde Gaziantep ağzıyla konuşmaya çalışıyorlar ve bu da çok kulak tırmalıyor. Acilen bir değişikliğe gidilmesi lazım. Kenan kimi yerlerde doğup büyüdüğü şehrin konuşma tarzını diline uygulamaya çalışıyor. Oysa sinirlendiğinde aksanı birden İstanbul ağzına evriliyor. Aynı şey Celil ve Kasım için de geçerli. Yapamıyorsanız zorlamayın, çok göze batıyor.

Şimdi gelelim bu haftanın teknik analizlerine,

22 Aralık’ta beşinci bölümüyle hayranlarıyla buluşan Güvercin, 22 – 26 Aralık tarihleri arasında 7 bin 857 paylaşım aldı.

Tablo 1: Toplam İleti Sayısı

Duygu analizine baktığımızda beş gün içerisinde Güvercin hakkında 2 bin 625 pozitif, 3 bin 230 nötr ve 1995 negatif paylaşım yapıldığını görüyoruz. Pozitif içerikler Zülüf – Kenan ilişkisine yoğunlaşırken negatif içerikler Ökkeş’in öfkesine odaklanıyor.

Tablo 2: Duygu Analizi Grafiği

Kelime bulutuna göz gezdirdiğimizde en çok kullanılan kelimelerin “Güvercin, #İnanıyorumSana” olduğunu görüyoruz.

Tablo 3: Kelime Bulutu

Konu tekerleğine baktığımızda paylaşımların çoğunun Zülüf – Kenan çifti ve #İnanıyorumSana hashtagi hakkında olduğunu görüyoruz.

Tablo 4: Konu Tekerleği

Twitter’da en çok kullanılan hashtag’lerin başını #İnanıyorumSana etiketinin çektiğini görüyoruz.

Tablo 5: Twitter – Hashtag Listesi

Twitter’da en çok etkileşim alan paylaşımlarsa şöyle;


Kendi halinde genç bir çevirmen. Dilbilime karşı ilgisi oldukça yüksek, felsefeden ise yüksek lisans yapıyor.

İLGİLİ İÇERİKLER

YORUMLAR BU YAZI İÇİN KAPALIDIR