Fotoğraf: https://twitter.com/sampiyonTRT
TRT 1’in yeni sezondaki iddialı dizisi Şampiyon geçtiğimiz akşam ikinci bölümüyle ekranlara geldi. Güneş’in babası hakkında gerçekleri öğrenmesiyle Fırat’ın ruhsal çöküşünün ve çaresizliğinin katlandığı bölüm izleyicileri ekran başına kilitledi.
Bu bölümle birlikte yavaş yavaş karakterlerin hikâyelerinin gelişimine yoğunlaşıyoruz. Kerem-Fırat karşılaşmasıyla başlayalım. Kerem’in babasının ölümü konusunda Fırat’la yüzleşmesi son derece önemli dinamik ortaya koydu. Zira her ne kadar bu olay iki yetişkinin geçmiş hesaplarını görmesi gibi dursa da olaya şahit olan Güneş açısından kahraman baba imajının yerle bir olması anlamına geliyor. Bugüne kadar sevgi, güven, ilgi, güç, emniyet, saygı ve terbiye gibi duygu ve davranışlarla özdeşleştirdiği babasının aslında birini öldürebileceğini idrak etmek, Güneş gibi küçük bir çocuğun zihnindeki baba-oğul ilişkisinin tam ortaya yerine bırakılmış bir dinamit. Evladının üstüne titreyen baba imajı yıkılan Fırat’ın Güneş’le ilişkisini nasıl tamir edeceğini ve bir çocuğun güvenini kazanmanın ne demek olduğunu görmeyi merakla bekliyoruz. Elbette Kerem açısından, yıllardır biriktirdiği öfkeyi nihayet kaynağına yöneltebilmiş olmak da değişik duyguları beraberinde getiriyor. Bu öfke dinecek mi yoksa gözünü iyiden iyiye karartmasına mı sebep olacak göreceğiz.
Diğer yandan hem Suna’yla birlikte bir gelecek kurmak hem de Kerem’i kendi safına çekmek isteyen Tansel psikolojik hamlelerle gücünü test etmeye devam ediyor. Son manipülatif hareketi, Güneş’in devletten sosyal yardım alabileceği fikrini ortaya atmak oldu. Elbette Suna gibi yufka yürekli biri, kimin çocuğu olursa olsun Güneş’in bu yardımdan mahrum kalmasını içine sindiremeyecekti. Kötülüğüyle adından söz ettireceğe benzeyen Tansel, bu hamlesiyle Fırat’ı çocuğundan ayırarak psikolojik olarak zayıflatmayı ve Suna’nın romantik hayatına sızma konusunda rekabeti azaltmayı planlıyor. Tansel’in bu gibi manipülatif davranışlarla özgüvenini tazelemeye ihtiyacı var, çünkü ailesinin sorunlarını büyük bir özveriyle sırtlansa da bu çabası ailesi nezdinde kabul görmüyor. Öte yandan, manipülasyona maruz kalan Suna’nın da aileden yana yüzü gülmüyor. Abisinin ölümünün ardından yeğenlerinin yetiştirilmesi dahil pek çok ailevi sorumluluğu üstlenmiş olmasına rağmen anne-babasından beklediği manevi desteği bulamıyor. Bu zayıf bağlar, Güneş’in tedavisi konusuyla daha da geriliyor. Zira aradan ne kadar zaman geçmiş olursa olsun yaslarını geride bırakamayan yaşlı anne-baba, evlatlarının öldüren adamın çocuğuna yardım etmek istemiyor, kızları ne denli merhametli olursa olsun.
Oysa çocuklar, büyükler kadar taş kalpli değil. Yaman Hoca’yı da yanına alan Fırat Güneş’i yumuşatmaya ve güvenini yeniden kazanmaya başlıyor. Babasının bir katil olduğu düşüncesini aklından silmeye çalışan Güneş, Fırat’ın şampiyonluk kemerini Suna’ya götürerek tedavisine devam etmeyi umuyor. Tedavi sürecindeki bir çocuğun bu kadar büyük bir baskı altına girmesine gerek var mıydı? Hikâye bu baskıyı olumlu bir dinamiğe çevirebilecek mi, göreceğiz. Neyse ki Suna’nın çocuksu kalbi de bu jestle yumuşuyor ve yardım konusunda daha kararlı hâle geliyor.
Öte yandan, Kerem’in de bir çocuk olduğunu ve babasının kaybıyla baş etmeye çalıştığını da unutmamak lazım. İzlediği kaset de aklındaki soruları cevaplamaya yetmeyince, öfkesi iyice harlanan genç adamın çaresine yeni bir ipucu yetişiyor. Bu ipucu, onu Akif Hoca’ya götürüyor. Alabildiğine tekinsiz ve paragöz bir adam olan Akif’in verdiği bilgiler pek bir anlam ifade etmese de Kerem’in intikam açlığını tetiklemeye yetiyor. Genç adam eline geçirdiği silahla soluğu Yaman Hoca’nın salonunda alıyor. Elbette bu gerilim yalnızca Kerem’in Kafkas karşısında güçsüz olduğunu anlamasına sebep olmakla kalmıyor, aynı zamanda elinde bir silahla kalakalan Fırat’ın, beraberinde Sosyal Hizmetler görevlisiyle gelen Suna karşısında berbat bir görüntü vermesine neden oluyor. Ait olmadığı bir şehirde, ait olmadığı bir evde yaşayan ve ait olmadığı bir işte çalışan Fırat açısından hiç de kolay bir durum değil. Bakalım dramanın seviyesi ne kadar artacak.
Artık teknik analizlerimizden bahsetmenin zamanı geldi.
Yayınlandığı ilk bölümle 6 bin 710 paylaşım alan Şampiyon, dün akşam yayınlanan ikinci bölümüyle yüzde 60 düşüşe geçerek 2 bin 442 paylaşım alıyor.
Duygu dağılımına baktığımız zaman gün içerisinde Şampiyon hakkında 149 negatif, bin 556 nötr ve bin 135 pozitif paylaşım yapıldığını görüyoruz. Pozitif paylaşımlar Fırat’ın her şekilde koruduğu güçlü baba imajına yoğunlaşırken negatif yorumlar Sosyal Hizmetler’le beraber baba-oğulu ayırmaya çalışılmasına odaklanmış.
Kelime bulutuna göz gezdirdiğimizde en çok kullanılan kelimelerin “Şampiyon, TRT1, tsayismanfanss” olduğunu görüyoruz.
Konu tekerleğine baktığımızda paylaşımların çoğunun başrol Tolgahan Sayışman hakkında olduğunu görüyoruz.
Twitter’da en çok kullanılan hashtag’lerin başını #Şampiyon çekerken, TRT1’in en yakın rakibi, Fox TV’nin ilk bölümüyle sert bir rekabet başlatan dizisi Mucize Doktor olarak öne çıkıyor. Bunun yanında paylaşımların ağırlıklı olarak dizinin tanıtımına yönelik olduğunu görüyoruz.
Twitter’da en çok etkileşim alan paylaşımlar ise şöyle:
#Şampiyon Yeni Bölümüyle Bu Akşam Trt1'de. İzlemeyenler Çorapla Islak Tuvalet Terliğine Basacakmış. Benden Söylemesi 😎 pic.twitter.com/xnKz9uNadb
— Bağış Angigün (@BagisAngigun) September 19, 2019
#Şampiyon haydi bakalım
— Ayda (@TsayismanFanss) September 19, 2019
YORUMLAR BU YAZI İÇİN KAPALIDIR